![]() |
||||||
DANABURNUNDAN BILDIRCINA ATMACANIN YOLCULUĞU ( ĞVAPAŞEN OTRİKEŞE SİFTERİŞİ SEFERİ ) sayfa 1 Atmaca Nasıl Avlanır? : Genelde atmaca avcılığı olarak tanınan bu serüvene saygımızdan mı,sevgimizden mi bilinmez,avcılık kelimesini pek yakıştıramayız.Zira av sözcüğü insanda birtakım maddi kazanımları,etinden istifade gibi egoizmi ve nefsi arzularını çağrıştırmaktadır.Yani tabiri caizse bencilleşmeyi ifade etmektedir. Oysa Karadenizlinin çok sevdiği ve ata sporu olarak kabul ettiği atmacayı tutmak ile birlikte sezonun başlangıcından sonuna dek yaşayacağı aşamalarda alacağı haz,duyacağı heyecandır beklediği,özlediği... Arhavilinin atmacacılığında muhakkak ki atmacayı tutmak, onun çeşitlerinden en iyisine sahip olmak onu evcilleştirerek hükmedebilmek gibi amaçları vardır.Ancak gerçekte ona ulaşmada yaşananlar engelleri aşmada verilen mücadelede alınan keyif daha zevk vericidir.Şu halde Arhavilinin avcılığında atmaca yalnız amaç değil,15-20 günlük av süreci içerisinde yaşayacağı heyecanı için birazda ARAÇTIR. Araçtır çünkü; yaşananlar ona ulaşmak içindir,ulaşılan sevilerek seçilen onu avlayan (yakalayan) tarafından şefkatle eğitilip beslendikten sonra geç kalmadan sıcak ülkelere göç etmesi için azat edilecek değerde asil ve saygın bir kuştur atmaca… Ava alıştırılan bu küçük yırtıcı kuşun Latince adı “Accipiter nisus” ülkemizde bilinen Türkçe adı “Atmaca” Lazların tanımladıkları ismi ise “SİFTERİ’dir.Atmacanın erkeği küçük dişisi daha büyüktür.Avcının tercih ettiği cinsiyet ise dişi atmacadır.Zira dişi atmaca daha güçlü ve daha çeviktir.Ağırlığı 180 ila 300 gr arasında değişir.1 yaşında olanların göz,ayak ve gaga üstündeki derimsi kısmı sarı renktedir.Yaşlandıkça bu renk koyulaşır ve sarı renk kırmızıya dönüşür.Erkek atmaca ise,küçük güçsüz ve dayanıksızdır.Lazca adı “Mamuli3i”dir.Dişi atmacanın tüyleri de yıldan yıla koyulaşır.Tüy rengi bakımından atmacanın üç türü 20’den fazlada cinsi vardır.Bunlar sırasıyla a)Karalar,b)Kızıllar,c) Sarılardır.Türünün en makbulü ve en nadiri “İspir” tabiri ile adlandırılan atmacadır.Diğer çeşitleri ise Beyaz İspir,Pis Kara(pinti kara),Açık Kara,Beyaz Açık Kara,Büyük Kara,Ufak(Çuta)Kara,Karanın İspiri,Bozkara,Kelbozkara,Bozkızıl,Pis(Pinti) Kızıl,Pak Boz Kızıl,Küllü Bozkızıl, Kırmızı(Mçita) Kızıl,Çamkızıl,Halis Çamkızıl,Kara Çam Kızıl,Halis Bozkızıl,Yanmış Çam Kızıl,Beyaz (Kçe) Kızıl,Kara Kızıl,Siyah(Uça)ÇamKızıl,Kızıl Kara,Sarı,Açık Sarı,Yanmış Sarı…. Asaletini; haşmetini ve yırtıcılığını vücut şekline tüylerinin düzgünlüğüne gagasının büyüklüğüne omuzların genişliğine göz ,ayak ve gagasının üst kısmındaki derimsi yerlerin aynı renkte ve koyu sarı olmasına borçludur. Atmaca; Avrupa ve Asya’nın suyu bol ormanlarında yaşar,yuva yapar,aynı zamanda göç eder.Türkiye’de yuvasını 10-20 Haziran arasında yapar.Genelde Rusya’nın ve Kafkasların doruğunda ürer.İki ila beş yumurta yumurtlar ve kuluçkaya yatar.10 Temmuza kadar yavruları çıkmış olur.1 Ağustosa kadarda yavrular,yuvalardan uçar.20Ağustostan Ekim sonuna kadar kuzeyden güneye (Basra Körfezi,Arabistan,Yemen,Kuzey Afrika ülkelerine) genç atmaca olarak göç eder.
Sayfa 2 Mart ayında güneyden kuzeye gidiş yönünün tersine çiftleşmek ve üremek üzere geri döner.Bu mevsimde avlanan atmacaya “TERSİNE ATMACA” denir,ancak üremek için geri dönen genç atmacaların avlanması yöre halkı tarafından uygun bulunmaz,tasvip görmez. Beslenmesini sürüngenlerden kertenkele,kemirgenlerden fare,sincap ve gelinciğin yanında çulluk,keklik,bıldırcın ve küçük kuşları avlamakla sağlar.Atmacanın yakalanması (tutulması) 4 tarzda olur. 1-Derelerde kapı yanına ağı kurmakla 2-Geçit yerlerdeki yüksek ağaçlara torba ağ kurarak (monta) 3-Yavruların yuvayı terk etmesinden sonraki 15 gün içerisinde düdükle anneyi taklit etmek suretiyle onları çağırarak ve ağa tuzağa düşürerek 4-Yüksek dağ geçitlerinde ağ kurmak suretiyle geçmekte olan atmacaya yöresel adı Ğaço olan etçil çekirge kuşunu oynatıp ağa vurdurarak. Avlanmalar : 1-Birinci maddedeki avlanma şekli avcıya atmacaya ulaşım esnasında ne bir heyecan verir nede avcılık adına dürüst bir yaklaşım olur.Zira,avcının bu sistemde sürekli avın yanında beklemesi gerekmektedir.Ağı asıp avcının avlak sahasından uzaklaşması halinde yakalanan atmacalar zamanında ağdan çıkarılmadığı için bu süreç içerisinde telef olabilmektedir. 2-İkinci maddede ‘Skence’ diye tabir ettiğimiz ağ şeklini devletlerin yaban hayatını koruma kanununa aykırı olduğu gerekçesiyle 1989 yılından itibaren atmacacılarımız terk etmiş durumdadır. Çünkü,bu av şekli de hayvanın avlandığı esnada avcının yanında olmaması gerekçesiyle yüksek ağaçlarda torbalama şekliyle kurulan ağa takılan atmacaların kurtulma çabası ile kendilerine zarar verdikleri,kolunu kanadını kırdıkları bir gerçektir.Bu yüzden bu av şeklinden yasaklandıktan sonra vazgeçilmiştir. 3- 3 No.lu yakalama tarzı gerek Arhavi gerekse Lazların yoğun yaşadıkları alanlarda uygulanmaz. Hem avcının şanına aykırı hem de amaç teşkil etmeyen atmaca avcılığı doğru değil etik değildir.Böyle bir sahibiyeti yöremiz avcılığı kabul görmez. 4-Bu maddeyle tanımlanan av şekli tarihsel geçmişi olan gerçek atmacacılığı anlatır.Şimdi 4. maddeyle izah edilen avcılığı inceleyelim. ATMACA TUTMA ( SİFTERİŞİ OÇOPU) Açılımı; Kuşu kuşa avlatma sanatı. Ata sporu,insan doğa sentezi,insan ve yırtıcı kuş diyalogu ne dersek diyelim her şey atmaca avı için,ama bir gerçek var ki o da ona ulaşmak için birçok aşamaları,merhaleleri kat etmek zarureti gereğidir.Yani atmaca tutmak için aşağıda sıralanan konularda sırasıyla avları gerçekleştirmemiz gerekmektedir. 1- Ğvapa (Danaburnu avı) 2- Ğaço (Etçil çekirge kuşu avı) 3- Sifteri (Atmaca avı) 4- Otrike (Bıldırcın avı) Bütün bu avlar atmacacılık zinciri içerisinde birbirlerinin yakalanmasında av malzemesi olarak avcılar tarafından kullanılmıştır.Sırasıyla yukarıda zikredilen avları ve avcıların araç- gereçlerini tanıtalım. Sayfa3 1- ĞVAPA (Danaburnu ) AVI Önce danaburnunu ansiklopedik bilgilerle tanıyalım nasıl bir hayvandır,nerelerde yaşar ve ne işe yarar?.Danaburnu büyük bir böcektir. Elitraları(Üst kanat) kısa olduğu için karın kısmını örtemez.Latince adı Gryllotalya olan danaburnuna Lazlar Ğvapa adını vermişlerdir.Kazıcı bir böcektir. Ömrünü yeraltında yumuşak topraklarda açtığı uzun ve geniş yuvalarda geçirir.Rengi kırmızımsı kabuğu tüylüdür.Yürüyüşü ve uçuşu ağırdır.Ancak akşamüstü yeryüzüne çıkarak uçar.Danaburnu sebze bahçeleri için çok zararlıdır.Çünkü delik açarken önüne çıkan kökleri keser.Daha çok böcek kurtçukları ile beslenir.Danaburnunu yok etmek için mazot veya mazot su karışımı akıtılır.Bunların dışında toprak kükürtlenir.Düzkanatlıların “gryllotalpydae” familyasındandır. İşte şeceresi böyle ğvapanın.Neden ğvapayı anlattık,neden bu böcek söz konusu oldu?Sondan başa doğru cevaplarsak şu sonuç ortaya çıkıyor.Atmaca ğaçoyu çok sever onu yemek için dalış yaptığında ağa yakalanır.Ğaçoda ğvapayı çok sever.O halde atmacayı yakalayabilmemiz için önce ğaçoyu yakalayabilmemiz lazım.Ğaçoyu yakalayabilmek içinde ğvapaya ihtiyacımız vardır.Peki ğvapayı nasıl yakalayabiliriz.Önce bunu açıklayalım: Bir şişeye sabunlu su veya mazot karışımı su doldurulur.Toprakta,serçe parmağı kalınlığında taş altlarında, gübre kalıntıları ile bitki ve ağaç kökleri civarındaki deliklerde aranır.Bu deliklere hazırlanan sıvılar dökülür.Toprak altındaki yuvasında bu sıvılardan rahatsız olan ğvapa hemen yeryüzüne çıkar .Uzun kıl şeklindeki bıyıkları ile göründüğünde delikten çekip çıkarılır.Avcının yanında getirdiği boş kibrit kutusuna konulur.Birkaç tane yakaladıktan sonra ğvapa avı sona erer. 2-ĞAÇO AVI (Çekirge –Atmaca Kuşu) Ğvapa ile ğaço tutmak için mutlak bir kapana(tuzak) ihtiyaç vardır.Avcıların ğaço tutmak için 3 türlü tuzak geliştirdiklerini biliyoruz. 1-Çevresi ince ağla sarılı içinde ğvapanın bulunduğu ağ tuzakla yapılan av.Bu av çok nadir kullanılan avcılar tarafından pek değerlendirilmeyen bir yöntemdir. 2-Üstten açmalı kapan düzeneği: Genelde önden açmalı kapan sisteminin üstten açmalı şeklidir.Kullanışlı ve tercih edilen bu tuzak önden açmalı tuzak kadar kabul görmektedir. 3-Önden açmalı şemsiye telli kapan.Bu üç kapan sisteminden biri ve en yaygın şekilde kullanılanıdır.Atmacacıların çok sık kullandıkları önden açmalı şemsiye telli kapanı tanıyalım. RAGİ Genelde fare, domuz, çakal ve ayıyı yakalamak için kurulan tüm tuzaklara diğer adıyla kapanlara Lazca “Ragi” denir.Ragi kapanın(tuzak) Lazca ifade şeklidir.Ancak, ragi kelimesi daha çok ğaço yakalama kapanına yakıştırılan ad olarak belleğimizde iz bırakmıştır. Yani Ragi gvapa,gaço ve Sifteri (atmaca) ile özdeşleşmiştir.Ragi dendiğinde atmaca ve atmacacı anımsanır. Diğer kapanlar bahis konusu olunca cümlenin önüne söz konusu olan hayvanın adı belirtilerek tanımlanır.Örneğin: “Mtugişi Ragi” (fare kapanı), “Mkapuşi Ragi” (çakal kapanı), “Ğecişi Ragi” (domuz kapanı ) veya “Mtutişi Ragi” (ayı kapanı) gibi öndeki sıfatları ile tanımlanır.Oysa hiç kimse ğaçoşi (çekirge kuşu) ragi demez,sadece ragi der ve o da ğaço tutma kapanı olarak algılanır.İşte atmacacılık böyle büyük bir sevdadır.Dildeki bütün yakıştırmalar bütün yakınlık sadelik ve güzellik ne varsa bu işe hicvedilir. Raginin imalatı için önce 25-30cm uzunluğunda 18-20 cm genişliğinde 1,5-2 cm eninde dikdörtgen bir tahta alınır.Bu tahtanın uzun tarafının bir tanesi yuvarlaklaştırılır.Tıpkı ütü masası görünümünde diğer tarafı düz olduğu şekliyle bırakılır. Sayfa 4 Tahtanın 18-20 cm genişliğinin köşelerinden çivi ile iki adet delik açılır. Birinci deliğe 50cm uzunluğundaki bağ telinin bir ucu sokulur. Diğer ucu da tahtanın öbür köşesindeki ikinci deliğe sokulur.Ragi tahtasının 2 cm gerisinde iki karşılıklı deliğe 50 cm’lik bağ telinin kavis yapılarak sokulmasıyla ilk yarım elips daire elde edilir.İlk yarım elips dairenin 8-10 cm arkasına ikinci bir yarım elips daire daha yapılır.Ancak bu ikinci yarım elips daire 40-42 cm lik bağ teli ile yapıldığından ve ilk yarım dairenin 8cm gerisine monte edildiğinden tahtanın arkasındaki yuvarlak bölgeye doğru yukarıdan aşağıya nispeten eğim oluşur.Yine ikinci yayın 10cm kadar arakasına üçüncü elips yarım daire tel takılır.Bu yayı oluşturan bağ telinin üçüncüsünün uzunluğu 35 cm civarındadır.Gelinen durum baştan tahtanın arkasındaki yuvarlak bölgeye doğru yarım daireleri oluşturan yayların alçalarak eğilimi tamamlamasıdır.Bu yarım dikme Elips çemberlere üstten ve iki yandan ortalama olarak kafesi kuvvetlendirmek üzere bağ telleri bağlanır.Bu üç bağ teli ütü masası arkası şeklindeki yuvarlak kısma doğru inerek açılan deliklerde sabitleştirilir.Böylece önden arkaya doğru irtifası gitgide eksilen bir sera çadırı şeklini alır. Bu iskelete çok ince örülmüş tel örgü veya siyah renkte hamsi ağı gerilerek takılır İlk elips daire şablonunda,boyutunda çinko levhadan kapak yapılır.Tuzak tahtasının 2 cm gerisindeki ilk kavis yaylarını takıldığını belirtmiştik.Kapak öndeki 2 cm’lik alana telden veya çividen yapılmış menteşelerle takılır.İlk kavis yayının 2 cm sağına ve soluna 4 – 5 cm yüksekliğinde iki adet başsız çivi çakılır.Bu iki çivi arasındaki mesafe 14 cm civarında olmalıdır. Bu mesafeden biraz daha uzun kurşun kalem kalınlığında ve yuvarlaklığında bir çubuk, çiviler arasına yerleştirilir. Çivilerin hizasında çubuklar çakı ile yontularak bir yanları düzeltilmiş duruma getirilir.Kapan tahtasının arka kısmı ütü masa şeklinde olduğunu belirtmiştik.Bu yuvarlak kısmın altından çakılan 40-45 cm uzunluğundaki şemsiye teli yukarıya doğru bükülerek kavis yapılır.Yay şekline getirilen şemsiye telinin ucuna 40 cm uzunluğunda bir sicim bağlanır.Bu sicimin ortasına boyu 17-18 cm civarında fındık çubuğundan yapılmış bir aparat takılır.Bu aparat şemsiye telinden yapılan yayla kapak arasındaki ipliğin ortasına yakın bir yere kapan tetiği görevi için bağlanır.İki çivi arasındaki aykırı aparata dikey aparatı yaslayarak eğrelti bir engel oluşturulur.Bu engelin yüksekliği ğaço kuşunun boyundan daha fazla olmamalıdır.Zira kuş içeriye ğvapayı yeme arzusuyla geldiğinde mutlaka bu engele basarak geçme zorunluluğu doğmalıdır. Ğaço kuşu avına ulaşmak için bu engele bastığı an çok eğreti şekilde hazırlanan düzenek tetiğinin aşağıya düşmesine neden olur.Gergin şemsiye teline sicimle bağlı olan kapakta yaslanmış aparatın kurtulması ile yayın geriye esnemesi sonucu ilk elips daireye hızla kapanır.Artık ğaço yakalanmıştır.Avcı ğaçoyu avlamak için ağaçlık,düzlük ve küçük kurtçukların solucanların yaşadığı alanlarda tuzağını kurup,kuşa görünmeden uzaktan izler. Kuş yakalandığında raginin içerisindeki ğvapayı (danaburnu) avcı gelene kadar yer bitirir.Bu durum da avcının işine gelmez.Zira yakalanan gaço ile atmaca tutulur mu tutulmaz mı bilinmez.Ğaço‘nun yenisinin yakalanması gerektiğinde ğvapa sorunu ile karşılaşmamak için ragi de koruyucu önlemler geliştirilmiştir.Şöyle ki ragi tahtasının tam ortasına 10x10cm ebadında kare bir delik açılır.Bu açılan kare alana 2 cm yükseklikte kaba sıva için kullanılan elek telinden 10x10cm’lik alanı kapatacak yüzeyde kafes yapılır.Delik taban çekmece düzeneğinde sürgü tahta ile kapatılır.Bu kafesin içine danaburnu ğvapa belinden bir iplikle bağlanarak küçük kafesin içinde muhafaza yapılır. Ğvapanın ayakları henüz yere değecek kadar yüksekliğe asıldığında yürümek için kendini sürekli hareket etmek zorunda hisseder,ancak belinden bağlı olduğundan bir yere gidemez.Ğvapanın yürüyebilme çabası ğaçonun görmesine ve ilgi çekmesine neden olur.Ragiye ğvapayı avlamak için giren ğaço böylece avlanır.Üstelik tel kafes içerisinde korunmakta olan ğapayı da yiyemez. Sayfa 5 Ğvapa ile tutulan çekirge kuşu ğaço,çok zeki,çevik ve enerjik etçil bir kuştur.Bu yüzden tutulur tutulmaz besiye alınmalıdır.Ğaço kuşu ehilleştikten sonra değneğine oturabilen,değnekte sarkmayan, bağlı ipliğinde asılmayan,aksine çubuğunda oynayan bir kuştur.Bu meziyetinden dolayı atmaca avı için en gerekli araçtır. Ğaçonun renk bakımından bir çok çeşidi vardır.Ancak edinilen tecrübelerle kanıtlanan insana en yakın cinsi arkası kırmızı göğsü beyaz olanıdır.Ğaçonuın gagası gayet keskindir.İnsanı ısırdığında kanatabilecek kadar kuvvetlidir.1,20 cm uzunluğundaki fındık çubuğuna 25-30 cm uzunluğunda ki Tire sicimi ile bağlanır.Ğaço çubuğun ortasına iplikle iliştirilen kuş eti veya dana yüreği ile beslenir.Genelde su içmez,su ihtiyacını yedikleri taze etten sağlar.Besi eti günlük ve çiğ olmalıdır.Kesinlikle ğaçoya ve atmacaya tuz veya tuzlu gıda verilmemelidir.Tuz bu kuşlarda zehir etkisi yapar ve hemen öldürür.Kuş yeni yakalandığında şuursuzca uçmalar,sarkmalar,fırlamalar yapabilir.Bu duruma karşı eğitmen sabırlı olmalı kuşu çubuğa alıştırmalıdır. Enerjisini yediği etten alan ğaço ilk başlarda korku ve endişeden dolayı yemek yemekten kesilir.Bu durumlarda eğitmen eti bıçakla incelterek ve kuşu avucuna alarak beslemelidir.Zira;ğaço kuşu bir günde kendi ağırlığınca et yemelidir.Eğer gagasını ete yanaştırmasına rağmen eti yemiyorsa mutlaka küçük kıymalar halinde parmaklarınızla gagasını açıp yedirilmelidir.Çünkü zayıf ve güçsüz ğaço çubukta oynayamaz.Zamanla çubuktan uçar havalanır.Kuşun ayakları çubuğa bağlı olduğundan eğitmen ileri uçuşa değil, bilakis havada duruş uçuşlarına alıştırmalıdır.Bir helikopter gibi çubuğun üzerinde uçarak havada durmalıdır.Buna “ğaço oynatma” denir. Bu özellikleri kazanan ğaço artık atmaca avına hazır demektir. Ğaço, çubuk üzerinde istenilen uçuşu yapabildiğinde atmacacı da kuşa son olarak gözlerinin üzerine meşin kapağı takar.Meşin kapak; 1,5 -2cm çapında yarım daire şeklinde kesilir.Yuvarlak bir çubuk başı üzerinde dolaştırılarak ve mum ateşine tutularak dışbükey şekil kazandırılır.Yani bir elips kürenin yarım daire şekli halindeki meşinleri kuşun gözünün üzerine yapıştırılır.Yapıştırma işlemi eskiden zift ve balmumu karışımı bir maddeyle yapılırdı.Şimdilerde uhu,404,Japon gibi kimyasal maddelerle yapıştırılmaktadır.Kuş bu yapıştırmaya tepki gösterebilir.Bu yüzden avdan bir gün öncesinde yapıştırılma yapılmalıdır.Kuşun gözüne yapıştırılan kapak şeklindeki meşinin görevi hareketli ve oynak ğaço kuşunun atmaca avı esnasında atmacanın avına yukarıdan aşağı pike uçuşunu görmemesi içindir.Yani bir nevi at gözlüğü görevini yapar.Kuşun sadece görüş alanı yerdir,zira ğaço kuşu atmacayı gördüğünde bir taş gibi bağlı olduğu iplikten aşağıya sarkar.Bunu gören atmacada hileyi anlayıp inişi ani bir hareketle çıkışa dönüştürür.Bu duruma atmacacılar “atmaca estu” derler. Atmaca kuşu(çekirge kuşu) veya Lazca adıyla ğaço kuşu artık atmaca avı için hazırdır.Ğvapa ile ğaçoyu tutan avcı şimdide ğaço ile atmaca tutmanın hesaplarını yapmaktadır. Sayfa 6 3-SİFTERİ (Atmaca avı) Mart ayında Avrupa’nın dağlık ve ormanlık alanına göçüp üreyen atmacalar yuvalarından çıkmış genç bir atmaca olarak güneye sıcak ülkelere göçerler.Göç zamanı Ağustos ayının 15’sinden başlayıp Ekim-Kasım aylarına dek sürmektedir.Söz konusu atmacacılığın bizim yörelerdeki en verimli olduğu aylar Eylül ve Ekim aylarıdır.Ağustos’un 15’inden sonra başlayan göçle birlikte avcılar,atmacanın geçiş yolları üzerindeki tepelere gruplar halinde çıkarlar, kumanyalı çadırları kurarak adeta bayram havası yaşarlar.Atmaca sezonu açıldığında avcıların içlerini heyecanla sevinç karışımı bir duygu sarar.Çıkacakları tepeyi önceden belirlerler.Her tepe atmaca avı için uygun değildir.Yüzyılların tecrübesi atmacacıya miras kalmıştır.İyi bir atmacacı atmacanın göç yollarını ve zamanını çok iyi bilir ve o tarihte o mekanda yerini alır.Atmaca tutma mekanları Arhavi’de bayağı yoğundur.Arhavi bu konuda Rize-Pazar ve Ardeşen’e oranla daha çok göç yollarının isabet ettiği yerleşim yeridir. Ancak Murgul,Maçahel,Borçka’nın kuzeydoğusu ile Artvin’in İskep Tepesi Arhavi’ye oranla daha bereketli göç yollarının olduğu yerlerdir.Arhavi’deki atmaca için en uygun dağlar ve tepeler ise;Ciha,İsina,Kapistona Tepesi,Papadiha,Tukmane,Jin Tukmane,Zinge,Bahta Tepesi,Okure Kayaşti,Kapiş yeyi,Sirtiş yeyi,Kutunit Tepesi,İmpara Dağı,Napşit Tepesi,Sazlık Tepesi,Pilarget Tepesi ve Limhanapuno gibi yerlerdir.Bu yerlerin sayılarını çoğaltmak mümkündür ancak Bahta’daki(Kireçlik köyü) yerler atmacacılık için Arhavi’deki en uygun yerlerin başında gelir. Avcılar ağaçlık ve çalılık alana ya çadır kurarlar veya ağaçtan yaptıkları barakalarda gecelerler.Bu barakalar,daha önceleri çok ilkel şartlarda yapılırdı.Çatılara,yağmurlardan korunmak için “Hartoma” denilen gürgen ağacından baltalarla ayrıştırılarak elde edilen plakaları örterlerdi.Bu yerlere yöresel adları ile “Bageni” veya ”Kalivi” denmektedir.Bageni, daha çok hayvancılık yapan çobanların kaldıkları yer için kullanılan tanımlamadır.Zamanla atmaca yerleri modern yapılara, içindeki,mutfağında buzdolabı dışında tuvaleti ve ilişiğinde yatakhanelerinden oluşan konaklama yerlerine dönüştü.Taşınabilir çanta jeneratörle elektrik gereksinimi av saatleri dışında elde edip, aydınlatmada ve haberleşmede kulanmaya başlandı.Atmacacılık maksadıyla çıkılan tepede av saati dışında dağcılık sporunun yanında tabiatın keyfini çıkartıp, tepeden Arhavi’yi ve diğer komşu ilçeleri izleme olanağı bulunabilmektedir. Av için avlak sahasının düzenlenmesi gerekmektedir. Kamp yerinden biraz ileride “Çerge” denilen kamuflajlı gizlenme alanı yapılır.Çerge ağaç dallarından üstü ve yanları yapraklarla örtülüp kapatılan bir nevi kabindir. Bu kabinin üst kısımlarında atmacayı izleyebilmek,göğe bakabilmek için mazgal şeklinde delikler,gedikler bırakılır. Avlanmak için ğaço kuşu,çerge ve birde atmaca ağı gerekmektedir.Atmaca avı için ağ ince siyah iplikle örülmüş,ağın gözenekleri 3-3.5 cm arasında olmalıdır.Atmaca ağı her hangi bir balık ağı kesilerek yapılamaz,özel olarak atmaca tutmak için dokunmalıdır.Ağın şekli üçgen biçimindedir.Bu üçgenin iki kenarını kavrayan 2.5-3 metre uzunluğunda 2 değnekten ibarettir. Ağın kenarındaki gözler bu deliklerden geçirilmiş şekildedir. Değneğin geniş tarafı 70-80 cm dar tarafındaki uçları ise,3.5-4 cm uzayabilen ipliklerle birbirlerine bağlı olmalıdır.Ayrıca ağın bitişteki gözenekleri de bu ipliklere takılmalıdır.Değneklerin açılmasında ağın şekli üçgene benzer.Bütün alan 4¬-5 m2 kadardır.Değneğin biri yere sabit diğeri ise dik durdurularak orta yerinden bir iplikle çerge (kamuflajlı atmaca bekleme kabini)nin ucuna dikilen değneğe çok eğreti olarak iliştirilmelidir.Böylece ağımız 4-5 m2 lik bir alan genişliğinde çergenin önüne üçgen şeklinde gerilmiş olur. Sayfa 7 Çergenin bir kenarında avcının oturabileceği kendine has bir yeri,diğer yanında ise atmaca ağı olmalıdır.Atmaca kuşu bu sırada çergenin içinde değneği çergeye takılmış şekilde bekletilmelidir.Atmacacının yüzü atmacanın geliş yönünde olup,çergenin üzerinde hususi olarak bırakılan deliklerden karşı tepeleri izlenmelidir. Atmaca karşı tepelerden gelmeye başlayınca avcı anında yere sinerek,çergenin arkasında vaziyetini alır.Ğaço kuşunu değneğin ucunu oturtmuş haliyle ağın önüne doğru uzatır.Kendisi dal ve yapraklardan yapılmış kamuflajlı kabinin (çerge) içerisinde gizlenmiş ve eli dahi gözükmeyecek şekilde kuşu değnekten uçurmaya başlar.Buna “atmacaya ğaço oynatma” denir. Atmaca kilometrelerce uzakta bu kuşu görebilecek kadar keskin bir göz yapısına sahiptir.Atmaca, kuşu gördüğünde jet uçağı gibi pike dalışı yaparak avına doğru kanatlarını kapatmış bir vaziyette gelir.Avcı için bu an en heyecanlı en keyifli andır.Atmacacının yaşadığı en muhteşem,adrenalinin yükseldiği heyecan ve zevkin doruklara ulaştığı zamandır.Atmacanın kanatlarını kapatıp güdümlü bir mermi hızıyla avına doğru kilitlenerek gelmesi kelimelerle ifade edilecek bir şey değildir.Halk dilinde atmacanın bu tür ağa gelmesine “yumulma” denir.Eğer atmaca avcıyı veya başka birinin pususunu fark ederse geldiği hıza ters orantıda ve yukarıya doğru yükseliş yaparak uzaklaşır.Buna da “atmaca estu” denir. Atmacanın ğaço kuşuna gelmekte olduğuna iyice kani olduktan sonra değnek parmakla hafifçe sağa sola çevrilerek kuşun ağın önünde kanatlarının açılması temin edilir.Atmaca kuşa süzülmeye başladığı an gökte birdenbire durmuş bir taş gibi görünür.Gittikçe de o haliyle büyümeye başlar.Bu durum hızla kuşa yaklaşıyor demektir.İnanılmaz bir süratle gelen atmaca önündeki siyah iplikle işlenmiş ağı fark edemeyip olanca hızıyla ağa (mosa) çarparak takılır.Zira bu çarpma esnasında gevşek tutulan ağ çarpmanın etkisiyle torbalanır.Atmacanın ayakları kanadı ağa dolanır.Tabi bu çarpmada eğrelti bir şekilde iliştirilmiş olan ağ çubuğu da yerinden çıkarak düşer.Bu durum ağın torbalanmasına neden olur.Artık atmacanın ağdan kurtulması mümkün değildir.Ağın alt çubuğu sabit olduğundan atmaca torbalanan ağın içinde kalır.Artık atmaca tutulmuştur.Şimdi atmacaya zarar vermeden ağdan çıkarılması gerekmektedir.Tabi buda tecrübeye binaen yapılmalıdır.Önce atmacanın ayağı ağa vuruş istikametine doğru kurtarılır.Sonra ayaklarından tutularak kanatlarını çırpması sağlanır.Yöntem böyle olmalıdır.Bu yöntemin dışında atmacayı, heyecanla çıkarmaya çalışan acemi avcılar istemeyerekte olsa zarar verebilirler.Atmaca ilk tutulduğunda avuç içine alınır.Kanatları toparlanmış şekliyle mendille bağlanır. Atmaca ağa çarparak yakalanmanın ve insan eline geçmenin şaşkınlığıyla şok durumdadır Bu yüzden bilinçsizce pençe atar veya gagalamaya çalışır.Bu darbeler şiddetli ve etkili olduğundan sakınılmalıdır.Atmaca vahşi bir kuştur.Doğada çok uzaktaki bir insanı fark ettiğinde ürküp hemen kaçan bu yırtıcı,yakalandığının üçüncü günü avcısı ile artık barışmıştır. Sahibi ile iletişim kurmaya ,bazı emir ve komutları yerine getirmeye hazırdır. Atmaca “gedvalu” denilen bağlarla beli ve ayakları korunacak şekilde bağlanır.Ayaklarına kendine has çıngıraklar takılır.Atmaca,sevgiden ilgiden çok hoşlanır;okşanmayı pek sever.Bu yüzden bazı komutlar arasında atmaca mutlaka okşanmalıdır.Ehilleştirilmeye başlanan atmaca sol elin bilek üzerine oturtulur.Atmacayı kavrayan ayak ve bel bağı sol elin işaret parmağına dolanıp,bağın gerisi avuç içine alınır.Sağ elin baş ve işaret parmakları oluk şekline getirilerek atmacanın göğsü sıvazlanır.Bu hareket yavaş yavaş ve aynı ritimde yapılmalıdır.Atmacaya avcısının zarar vermeyeceğini hissettirilmeli,güven kazanılmalıdır.Göğüs tüyleri parmaklarla düzeltilip sırtı da avuç içiyle başından kuyruğuna doğru sıvazlanmalıdır Sayfa 8 İlk zamanda tepki veren,kola oturmak istemeyen,uçmaya çalışan veya bağından baş aşağıya sarkarak huysuzluk yapan acemi atmaca kısa zaman sonra ehilleşmeye başlar.Kol hareketleri ile avcının ne istediğini anlar, kanatlarını yarı açarak göğsünün okşanmasına müsaade eder.Zamanla insana, çevreye,trafiğe,düzensiz gürültülü ortama intibak eder, aşırı tepki göstermez.Ancak sahibi dahi olsa ani hareketler yapıldığında refleksle savunma durumuna geçer. Atmacaya günde sabah yarım ve akşam da yarım olmak üzere lop üzeri pişirilmiş katıya yakın bir yumurta yedirmelidir.Bazen kuş eti veya dana yüreği de verilmektedir.Atmacacıların atmacacılıkla ilgili yığınla anıları vardır. Bunlardan biri çok ilginçtir.Atmacacının biri Atmacasına yedirmek için yumurta ve taze eti bulamadığında otlamakta olan sağ ineğin kalçasından atmaca yemliği için et kestiği rivayet edilir.Bu durum atmacaya duyulan sevginin,başka bir canlının enfeksiyondan ölüme neden olabileceği gerçeğinin önünde olabilmesi düşündürücüdür. Atmacacılar avlak tepesinde arzu ettikleri cinste veya nadir bulunan bir atmacayı yakaladıklarında çılgınca sevinç gösterileri yaparlar, meşhur “ahihihihi…..” diye narayı atarlar.Bu bağırma sitili atmacacıların sevinme halindeki haykırışları olup, mutlulukları görülmeğe değerdir.Dünyanın en değerli hazineleri önlerine konsa bile böylesi heyecanı hiçbir maddi varlığa değişmezler. Beğenilmeyen cinsi sevilmeyen atmaca ağdan çıkarıldıktan sonra okşanır,öpülür ve uçurularak azat edilir.Atmacanın dışındaki diğer yırtıcı kuşlara da aynı yöntem uygulanır.Zira avcı bilir ki bu nesil zarara görürse bu keyifli atmacacılık macerası ileride mutlaka biter.Atmacacı tepe keyfini atmaca amacıyla yaşar,eğer onun nesli tükenirse atmacacılığında tükeneceği bilincinde olduklarından çeşitlerini benimsemedikleri atmacaları ve diğer kuşları hemen özgür bırakırlar Atmacaya benzeyen diğer yırtıcı kuşlar şunlardır;erkek atmaca (mamuli3i) yani horoz atmaca.Erkek atmaca dişisinden küçük ve daha güçsüz olduğundan tercih edilmez.Ya hemen uçurtulur yada atmacacılığa yeni başlayacak genç avcılara alıştırmak maksadıyla hediye edilir.Kısa zaman sonra da uçurularak bırakılır.Bunlardan başka atmacaya çok benzeyen ancak atmaca gibi göz kısmı sarı ve kırmızı değil de siyah olan “karagöz” tabirli yırtıcı kuş vardır.Bu kuş da değerli olmadığından yakalanır yakalanılmaz bırakılır.Birde “anke” diye tanımlanan kerkenez ile “mundikvali” diye tabir edilen yırtıcı kuşlardan herhangi biri yakalandığı anda avcısı tarafından uçurularak serbest bırakılır.Avlak tepesinde doğan ve şahinlerde ağa takılan yırtıcılardan olmasına rağmen yöremizde doğan ve şahinle avlanılacak av hayvanı olmadığı için (tavşan,tilki,dağ keçisi,maral) ilgi görmezler derhal azat edilirler. Her atmacacının ortak arzusu,rüyası ve hayali en değerli tür olan “beyaz ispir” tabirli atmacanın sahibi olabilmektir.Bu atmaca türüne 10 yılda bir nadiren rastlanmakta olup güzelliği ve marifetiyle insanların hayallerini süslemektedir.Bir ispir beyazına 1 otomobilin verildiği duyulmuştur.Ayrıca atmacanın dışındaki en değerli yırtıcılardan olan “anke şahini” de çok nadir rastlanan bir kuştur.Bu kuşun değeri paha biçilmezdir.Özellikle Arapların tavşan avlamak için çok önem verdiklerini biliyoruz.Avcıların sürekli ispir atmacası veya anke şahini yakalayabilme hayaliyle 15 Ağustosta çıktıkları tepelerden 15 Ekim’de indikleri sıkça görülmüştür.Ancak eldekilerle yetinmek zorunda kalan atmacacılar umduklarını bulamadıkları tepeden kendilerine göre en değerlisini saklamak üzer ve diğerlerini azat ederek inerler ve derhal atmacacıların yoğun olduğu Tüccarlar Kulübü’ne Saatçi Çaça ‘nın Mekanına veya Emiroğlu Ali’nin Kıraathanesine giderler.Orada avcılar atmacalarını mukayese ederek yaşadıkları heyecanları birbirlerine anlatırlar.Her avcının kendine göre beğenisini kazandığı atmaca türü vardır.Bu atmacaları eğiterek ava alıştırdıktan sonra bunlara Eylül ve Ekim aylarında bıldırcın avlatırlar.Göç sezonu bitmeden azat edilerek macera gelecek yıl yaşanmak üzere sona erdirilir. Sayfa 9 Bazen avcı atmacasını kışlatmak için saklar.Yani azat etmez.Onun yaşayabileceği ortamı sağlayarak bir kış boyu bakımını üstlenir.Buna “saklı atmaca” denir.Arhavi’de en uzun süre (9 yıl) atmacayı saklayan Ali Emiroğlu’dur.Ali Emiroğlu 9 yıl baktığı hakiki açık kara atmacası 10.yıl ölmüştür.Bu durumdan çok etkilenen Ali Emiroğlu atmacasına anıt mezar yaptırmış 3 gün işyerini açmamıştır.Komşularının ve dostlarının başsağlığı taziyelerini kabul edip matemini aylarca sürdürmüştür.Ali Emiroğlu ,atmacaya her nevi hayvana duyduğu sevgiyle anılır, avcılık ve uluslararası zooloji dergilerinde röportajları yayınlanmış folklorik kimliğe sahip çok renkli nüktedan dolu bir insandır. Atmaca 1 yaşını doldurup avcısı tarafından alıkonulup saklı duruma getirildikten sonra tüy dökerek ve tüy değiştirerek yeni bir kimliğe bürünür.Buna “tüylek” denir. Yakalanan atmacalar avcıların zikredilen mekanlarda yoğunlaştığını belirtmiştik.Bu mekanların,işyerlerin önündeki caddeleri birbirinden ayıran refüjler arasındaki ağaçların dallarına karşıdan karşıya kalaslar uzatılarak “tünekler” yapılır.Tüneğin üzerine cins cins atmacalar oturtulur.Meraklıları,çeşitli nedenlerle tepeye gidemeyip,avlanma yapamayanlar tarafından tıpkı hayvanat bahçesi yoğunluğu ile kuşları izlerler.Atmacalarsa biraz şaşkın,birazda olayları kabullenmiş gözlerle etrafa bakarak çevreye intibak etmeye çalışırlar. 4- BILDIRCIN AVI Aslında gerçek atmacacılık,atmacanın atmacasına av yaptırması ile sonuçlandığı andır.Atmacayı tutmak tabi ki çok önemlidir;ancak doğanın ortasında tutulup getirilen acemi atmacayı,bu vahşi kuşu insana itaatkar eden,emir alan ve alınan emri yerine getiren meziyetlere ulaşmasında atmacacının mahareti gizlidir.İyi bir atmacacı çok iyi bir avcı olmasının yanında usta bir ehilleştirici kimliğine sahip olmasıyla değerlendirilir. Artık mevsim sonbaharın ortalarını geçmek üzeredir.Havalar soğumaya,sağanak yağışlar ise artmaya başlamıştır.Yani bıldırcının göç zamanı gelmiştir.Rusya’nın uçsuz bucaksız çayırlarındaki çimen tohumlarıyla tahıl artıklarıyla yemlenen bıldırcın sıcak memleketlere doğru göç etmeye hazırdır.Bıldırcın her yıl sonbahar ortalarında kafilelerle sıcak ülkelere göç eder. Şimdi “Bıldırcın nasıl bir kuştur?” birazda onu tanıyalım:Kekliğe benzeyen diğer kuşlara oranla oldukça büyük bir kuştur.18-20 cm uzunluğunda, tüyleri benekli, esmer,bacakları kısa ,gövdesi toparlaktır.Bıldırcın başı küçük,çok narin ve sert gagalı bir kuş türüdür.Başı koyu kahverengi ve gözlerinin çevresi beyaz halkalıdır.Otların,tahıl tarlalarının ve kısa ağaçlık ormanlarda gezinerek tohum,kurtçuk ve böceklerle beslenir.Sülüngiller familyasına ait olan bıldırcının Latince adı “coturnix” Lazca da “Otrike” olarak bilinir. Otrike yani bıldırcının yer ve hava ile ilgili adetleri vardır.Yuvasını yerde yapar.Çalılar arasındaki yuvasına bir defa da 7 ile 15 yumurta bırakır.Yumurtaları sarı kahverengi benekli olup,yılda 2-3 defa kuluçkaya yattığı bilinir.Yumurtalardan 21 günde çıkan yavrular beslenmelerini annelerini izleyerek yaparlar. Alçaktan uçan bıldırcınlar eski dünyanın büyük bir kısmında yaygındırlar.Daima yaşam alanları sıcak ülkelerdir.Ilıman bölgelere göçmendirler.Bıldırcınlar Eylül ve Ekim ayalarında genellikle Afrika’ya göçerler .Haziran aylarında tekrar Avrupa’ya dönerler. Sürüler halinde ve alçaktan uçtuklarından topluca ağla yakalanırlar.Bu yüzden nesli tehlikeye girmiş bir hayli azalmıştır.Bıldırcın eti kuş türleri içerisinde sülün ve keklikle birlikte en lezzetli etlerin başında gelmektedir.Bu yüzden bıldırcın kuşuna talep her geçen gün artmakta ihtiyacın bir kısmı da çiftlik bıldırcınlarıyla giderilmektedir. Bıldırcını(otrikeyi) bu şekilde tanıttıktan sonra şimdide onu avlama yöntemlerini inceleyelim. 1-Geçit yerlerine ağ koyarak… 2-Gece lüks feneri ışığıyla,geçici körlük sağlayıp,kepçeleyerek… 3-Deniz sahilinde ağ gerisindeki projektör veya güçlü ışık tutularak 4-Av köpeğinin yorgun bıldırcını çalılardan havalandırması sonucu havada tüfekle vurularak 5-Atmacaya avlatarak Konumuz gereği ilk 4 av şeklinin adlarını belirtilip geçtikten sonra 5. maddedeki atmacaya avlatarak yapılan avcılığı anlatacağız. Bilindiği üzere Rusya’nın ve Ukrayna’nın uçsuz bucaksız ovalarında yapılan tahıl hasadı sonucu ve kışın yanaşması gerekçesiyle bıldırcınlar güneye göç etme gereksinimini hissederler.Bu göç yolu üzerinde insanlar çeşitli şekillerde bıldırcını avlamaktadırlar.Eğer eti için bıldırcın avlanacaksa en verimli yöntem olan ağ arkasına kurulan projektör ışığıyla ağ tercih edilmelidir.Eğer ata sporumuz olan atmaca ile av yapmak gereği duyulursa maceracılık ve geleneksel avcılık için atmaca kuşu kullanılır. Atmaca ile otrike avı için önce iyi bir av köpeği gereklidir.Bıldırcın Karadeniz’i geçerek ilçemiz sahillerine ulaştığında ve özellikle yağışlı havalarda yağmurdan kanatları ağırlaşmış aşırı yorgun durumdadır.Bıldırcın karayı ilk gördüğünde çalıların arasına girerek dinlenmek ve yeniden güç kazanmak için yemleneceği atmaca avcıları tarafından bilinir.O yüzden atmacacılar av köpeklerini hızla çalıların arasına salarak korku yaratırlar.Paniğe kapılan bıldırcın güçsüz kanatlarına rağmen derhal havalanır. Bu durumda atmacacı atmacayı ilk yakaladığı gibi avucunun içinde tutmaktadır.Atmaca ise,ava getirilirken yarı aç durumda olduğundan av için çok iştahlıdır.Köpeğin havalandırdığı bıldırcına avcı atmacasını bir mızrak gibi fırlatır.Kısa bir uçuşma sonucunda atmaca bıldırcını havada yakalar ve yere düşürür.Yerde pençelerini sırtına geçirmiş şekliyle bıldırcının kafasına kıvrık gagasını vurarak öldürür. İyi bir atmacacı atmacanın avının başını yemesine müsaade etmelidir.Daha sonra avcı atmacasını avının üstünden pençelerinin arasından almalıdır.Atmaca,avının başından birkaç parça et koparıp yediğinde iştahı kabarıp yeni avlar için sabırsız duruma gelir.Atmaca,avını yakalar yakalamaz pençelerinden almak doğru değildir.Bu durumda atmaca olumsuz işler yapabilir.Ava yönelmez,ağaca tüner veya sahibine itaat etmeden kaçar gider.Böyle durumlar için atmacacılar önleyici tedbirler geliştirmişlerdir.Atmacanın ayağına bağlanan ince kınnap sicimiyle salınan atmaca eğer kaçma teşebbüsünde bulunursa ipliğinden çekilerek kaçışı engellenir. Genelde böyle durumlara acemi,ehilleştirilmeden ve hazırlıkları tamamlanamadan bıldırcına fırlatılan atmacalar düşer.Ehil,sahibiyle iletişim kurmuş atmaca avını yakaladığında pençesini avına batırarak sahibini bekler.Atmacacı atmacasının bir parça av eti yemesine müsaade ettikten sonra bıldırcını alarak av torbasına koyar.Avcı atmacasının boynunu ve sırtını okşayarak onu onurlandırır. Atmaca muzaffer bir gladyatör edasıyla gururludur;SAHİBİNE HİZMET ETTİĞİ İÇİN. Atmacacı zekasıyla gururludur ; KUŞU,KUŞA AVLATTIĞI İÇİN . Arhavili gururludur ; ATASPORUNU İFA ETTİĞİ İÇİN. Ağustosta tepeye çıkışla başlayan bir sezon yaşanan onca serüven, otrike (bıldırcın) avı ile Ekim ayında sona erer. Sayfa 11 ARHAVİ’NİN GEÇMİŞTEKİ EN NAMLI ATMACACILARI (Rahmetliler) 1- Hasan ŞEŞENOĞLU 2- Lütfi SÖNMEZ 3- Burhan NUMANOĞLU 4- Orhan TURNA 5- Miktat GENÇ 6- Nusret TURNA 7- Nuri TORUN 8- Hayrettin ÖZTABAK 9- Hasan ŞAHİN 10-Sabri ÖZCAN 11-Özer ULUŞAN 12-Dursun KARAOSMANOĞLU 13-Fevzi ŞAHİNBAŞ 14-Cengiz GÜNAL 15-Osman Zeki ÖZKAN 16-Fikri ÖZKAZANÇ 17-Rahmi ERGİN 18-Enver KARADENİZ 19-Şahin KARADENİZ 20-Sedat GÜNEY 21-İskender GÜNEY 22-Burhan TURNA 23-Kemal ÖZYAZICI 24-Mustafa BIYIKLI 25-Hasan ALINOĞLU 26-Şükrü KÖSEOĞLU 27-Batumoğlu Topal Asım 28-Batumoğlu Tüccar Nazım 29-Hakkı KUMCU 30-Şevki ÖZGEN 31-Enver ÖZKAZANÇ 32-Aydın KURDOĞLU 33-Hüseyin ZORALOĞLU 34-Rahmi YENİGÜN 35-Mehmet BIYIKLI(Kör Mehmet) 36-İlyas EMİR(Ezancı İlyas) 37-Mehmet Emir(Topçu göma Mehmet) 38-Hasan ZAİM(Şişmanişi) 39-Bekarişi Ahmet 40-Bekarişi Tefik(Tofik) NOT: Araştırmalarımızda adını hatırlayamadığımızdan dolayı zikredemediğimiz atmacacıların ailelerinden özür dileriz. Sayfa 12 ARHAVİ’NİN YAŞAYAN EN NAMLI ATMACACILARI 1-Ali EMİROĞLU 2-Nuri ÖZBAYRAKTAR (Palamut) 3-Reşat SÖNMEZ (Çaça) 4-Kemal BAYRAKTAR 5-Akif YILMAZ 6-Bilgin TORUN 7-Reşat ŞEŞENOĞLU 8-Bahri ZAİM 9-Ali GÜNAL 10-Tamer ÖNCEL 11-Mustafa GÜNAYDIN 12-Mahmut ERKUT 13-Kaya ERKUT 14-Mehmet BAYRAKTAR 15-Hilmi AYDINLIOĞLU 16-Mustafa AYDINLIOĞLU 17-Ahmet AYDINLIOĞLU 18-Ali GÜNAYDIN 19-Mustafa ÖNCEL 20-Tekin ÖNCEL 21-Metin ÖNCEL 2 2-Mustafa ERKAN 23-Ali ERKAN 2 4-Şevket ERKAN 25-Adil SURAT(Prof.) 26-Şükrü BAYRAKTAR 27-Şevket MÜHÜRCÜ 28-Kemal TURNA 29-Avni KOÇ 30-İlyas TURNA 31-Metin ÖZTABAK 32-Adnan YALÇINKAYA 33-Rıdvan ÖZTABAK 34-Nurettin ÖZTABAK 35-Hikmet ÖZYAZICI 36-Nurettin BIYIKLI 37-Safa ŞAHİN 38-Bahri ÖZTÜRK 39-Ömer ÖZTÜRK 40-Ali ÖZCAN 41- İrfan GÜNEY 42-Erkan ÖZYAZICI 43-Turan GÜVEN 44-Ali Rıza GÜVEN 45-İsmail GÜNEY 46-Turgut GÜNEY 47-Yakup GÜNEY 48-Nevzat TORUN 49-Saffet BAYRAKTAR 50-Cabir ÖZKAZANÇ 51-Reşat ŞANLI 52-Osman TORUN 53-Coşkun GÜLER 54-Ekrem CEBECİ 55-Orhan KASAP 56-Bekarişi Remzi 57-Burhan KASAP NOT: Araştırmalarımızda adı bilgimiz dışında olup zikredemediğimiz atmacacılarımızdan özürdileriz… Araştırma: Ali İmdat ÖZÇAKMAK Kaynak: Meydan Larousse Atmaca , M.Recai ÖZGÜN TDK DİL KURUMU Türkçe Sözlük |
![]() |