FOLKLOR
İnsanlar tabii muhafazadan yoksun oldukları için giyim ihtiyacı doğmuştur. Bu giyim ihtiyacı sonucu süsleme arzusu meydana gelmiştir. Bunun neticesinde de çeşitli sanatların gelişmesine neden olunmuştur.
Giyimde de memleketin iklimine ve mevsimine göre değişiklikler görülmektedir. Köy- den köye ; oyun, müzik, yemek, gelenek ve göreneklerde de geçişler olmuştur.
Arhavi’nin yüksek köylerinde söylenen ve oynan Tirilido Nanida oyununun da böylesi bir mazisi bulunmaktadır.
Çok eskiden delikanlının biri çalışmak için Batum’a gider, bir çok arkadaşlar edinir. Artvin’li, Borçka’lı arkadaşları ile iyice samimi olur. Onlarla birlikte gezmeye eğlenmeye başlar. Onların oynadığı oyunlara eşlik eder. Söylediği müzikleri söyler. Cilvelo oyununu çok sevdiğinden her yerde bu oyunu oynar. Artık bu oyunu iyice öğrenmiştir. Memlekete döndü – ğünde eş ve dostunun düğünlerinde oynamaya başlar. Ancak biraz değişmiştir. Aklında kaldı- ğı kadar müzik ve oyunu kişilere öğretmeye çalışır. Düğünlerden düğüne oyun değişmeye müzik belli bir kalıba girmeye başlar. Yeni yeni maniler eklenir. Yaptığım araştırmalarda çok yaşlılar, bu oyunu cilvelo olduğunu savunmaktadır. Ancak müzik ve oyun cilvelo’ya benze – memektedir. Günümüzde çok nadir oynanmaktadır. Nerde ise unutulmak üzeredir. Kadın er – kek birlikte oynan bu oyunun değişik sözleri bulunmaktadır.
Hey hey haburadan aşağı oy nanido
Tirilido nanido nanido
Hey hey bir iniş ineceğim oy nanido
Tirilido nanido nanido
Hey hey ben sevdalığun işini oy nanido
Tirilido nanido nanido
Hey hey ben nasıl çözeceğim oy nanido
Tirilido nanido nanido
Sevdalı sevdasını
Kısmet olursa alur.
Bakma nişanlı kıza
Başun belaya kalur
Benum var iki sevdam
İkisi de başkentte
Birini alamadım
Bak bana olan işe
Gidene bak gidene
Gül sarılmış dikene
Allah sabırlık versin
Kara sevda çekene
ARHAVİ’DE OYNAN OYUNLARI ŞÖYLE SIRALAYABİLİRİZ
1 – ARHAVİ CANLISI :
En çok oynanan oyunlardan biridir. Oyunun geçmişi hakkında bilgi bulunmamaktadır. Mazisi uzun yıllara dayanmakta olduğu söyleyebiliriz. Yaşlı kişilere sorulduğunda; “Dedem de oynardı” cevabını almaktayız. Oyun karakteri olarak yumuşak bir yapıya sahip olup, Rize oyunlarını andırmaktadır. Arhavi sahil kenti olduğuna göre yakın kentlerden etkilenmesi doğaldır. Önemli olan oyunun halk tarafından benimsenip kabul edilmesidir. Kız erkek toplu oynanır.
2 – MEMETİNA:
Rize ve Trabzon karakterinde bir oyundur. Ancak orada oynanan oyunlara benzememektedir. Sanki her oyundan değişik bölümler alınmış da bir oyunda birle- ştirilmiş gibidir. Halk bu oyuna adapte olamamıştır. Nişan ve düğünlerde gençler tarafından oynandığı olmuştur.yaşlılar bu oyun hakkında herhangi bir bilgiye sahip değildir. Tirilinde o- yunun meydana gelişini düşünürsek buda doğaldır. Kız erkek karışık oynanır.
3 – PAPİLAT :
Arhavi, Fındıklı arasında bir yerin ismidir. Yüksek köylerimizde en çok oynanan ve sevilen oyundur. Hemen hemen her köyde, hatta hatta sahilde oynanan bu oyun halkın beğenisini kazanmıştır. Rize karakterli bir oyundur. Zaman zaman Artvin’e özgü sertliklere rastlanmaktadır. Tulum eşliğinde oynanır. Tulumla oynanması ayrı bir güzellik ka- tar. Duygular daha belirginleşir. Delikanlılar kendilerini göstermek için bu oyunu seçerler.da- ha estetik ve hoş hareketleri bulunmatadır. Kızlarla birlikte de oynanır.
4 – HEMŞİN HORONU :
Adından anlaşılacağı gibi Hemşin köylerde oynanır. Ar – havi’nin Hemşin köyleri yoktur. Yaşlıların çok sevdiği bir oyundur.
Tulum, Kemençe eşliğinde oynanır.
5 – YÜKSEK HEMŞİN:
Hemşin horonu gibi aynı karaktere sahiptir. Arhavi’de yer- leşmiş bir oyundur. Bu bizim oyunumuz değildir., diyemeyiz. Yöremize oyun olarak gelişinde bazı değişimler meydana getirmiştir. Tam anlamı ile hemşin bölgelerinde oynanan oyunlarla aynı değildir. Müziğinde bile değişiklikler görülmektedir. Bundan 15 – 20 sene öncesine ka – dar her nişan ve düğünde bu oyun oynanırdı. Çağımızın akışı içinde düğün ve nişanların mo – dernize olması bu oyunları da beraberinde getirmiştir. Folklor hareketlerinin gelişmesi bu yönde yararlar sağlayacaktır.
6 – SARI ZAMBAK :
Arhavi karakterinde bir oyundur. Günümüzde gençlerinde be- ğenisini kazanan bu oyun, türkü eşliğinde oynanır.
Gençler birbirlerine kur yapmak için atışma türküleri söylerler. Düğünlerde sabahlara kadar oynandığı görülmüştür. Tulum ve Kemençe eşliğinde oynanır. Kız erkek toplu toplu oy- nanan bu oyunun bir çok manileri bulunmaktadır.
Kara Kuşun kanadı
Nedir bu kızın adı
Söz verdide gelmedi
Gururumla oynadı
Oy oy oy oy oy oy oy
Oy oy oy oy oy oy oy
Yaylanın çimenine
Kuzu kestim yediler
İstedim sevduğum
Nişanlidur dediler
Yaylanın çimenine
Yadum kuzularımı
Allahum böyle yazmış
Kara yazgularum
Yayla çimeni benden
Gülüm doymadım senden
Yer yağmurdan doyarsa
Bende doyarım senden
Arhavi bir kültür kentidir. Gelenek ve göreneklerini unutmayan onu koruyan bir top- luma sahiptir. Unutulmaya yüz tutan kültürümüzü açığa çıkarmak, onu yaşatmak elimizden geleni yapmak zorundayız. Bu düşünceden feyiz alarak, kültürümüzün en önemli deyişlerini, destanlarını, tekerlemelerini mahalli sazlarla (Tulum ve Kemençe) birlikte dile getiren bir çok sanatçılarımız yetişmiştir.
Bunların ilki ve öncüleri olan Yaşar TURNA, Halk Türkülerini, destanlarını kendi beste ve yorumları ile Türkiye gündemine oturtmuştur. Eserleri TRT Arşivlerinde yer almış, kaset ve plakları çıkmıştır. Sanatçı 13.10.1990 tarihinde vefat etmiştir.
Yine Arhavi’nin yetiştirdiği Halk müziği sanatçısı olan Erkan OCAKLI Karadeniz müziğini otantik yapısından ödün vermeden T H M ile entegre ederek yaptığı eserlerle kıla- siklerde yer almıştır. Besteci yorumcu ve müzik yönetmeni olarak çalışmalarına devam et- mektedir.
Türkiye gündeminden yıllardır düşmeyen sesi ve yorumları ile ulusumuzun büyük beğenisini kazanan fantezi müziğinin bir numaralı ismi Cengiz KURTOĞLU ise eserlerinin güzelliği kadar ilçesine olan hayranlığı da ayrıca Arhavi’nin iftiharı olmuştur. Arhavi Kültür ve Sanat Festivalinin temel direği olan KURTOĞLU sahibi olduğu SİN-DO-MA Şimdiki adı SİMA müzik yapımın tüm değerli elemanları ile festivale katkısı her yıl artarak devam etmektedir.
BASIN: 1964 yılında Vural KAZMAZ Arhavi Postası Gazetesi ve Matbaası adı altın- da kurulan yerel basın anılan tarihten itibaren sırasıyla Rüştü HATINOĞLU ve ilk günden beri personeli olan Necmettin NUMANOĞLU ile birlikte 3. kez sahip değiştirerek günümüze intikal etmiştir.
Arhavi Postası Gazetesi ve Matbaası kuruluşunun ilk 10. yılına kadar her gün, 10. yılından sonra haftada 2 gün (Salı – Cuma) çıkmaktadır. Bağımsız siyasi özelliği olan Gazete 4 sayfa olup 045 ebadında ve yarı ofset olarak basılmaktadır. Bilgisayar destekli hazırlanan Gazetenin 1 Müdür ve 2 baskı – dizgi personeli bulunmaktadır.
Gazete aynı anda TRT, Kanal D, TGRT gibi görsel Anadolu Ajansı, Hürriyet, Milliyet
Posta, Karadeniz gibi yazılı basına da muhabirlik yapmaktadır.