SKAMANGANA (Skayi-mangana) = SU MAKİNESİ
Anılan aletin adı bileşik isimden türemiştir. Ska, skali, skayi gibi Lazca isimler çeşitli diyalektlere göre “su”yu tanımlamaktadır. Yani, Lazcada, Megrelce de ve Gürcüce de söyleyiş ağızlarına göre değişim arz etse de sonuçta bildiğimiz suyun adıdır. Yine Lazca Gürcüce ve Megrelce de “mangana” sözcüğü yerine göre motor, makine veya mekanizma anlamına gelir. Birleşik olarak ifade edince mecazi açıdan anlamı biraz daha farklı yorumlanabilir. Örneklersek, skayi + mangana = Su makinesi.
Lazca bir terim olan skayimangana daha sonra dilimize değişime uğrayarak skamangana olarak geçmiştir.Türkçeye çevrildiğinde su makinesi ifadesi ortaya çıkıyor.Konuya Türkçe anlamı itibariyle bakıldığında su yapan makine olarak tercüme edilebilir ve bu anlamı taşır.Oysa,Lazca ifade ile anlatılmak istenen şey suyla çalışan,su gücünden istifade edilerek işleyen makine veya mekanizmayı tanımlamaktadır..Bu yüzden bazen kelimenin tam karşılığını değil mecazi manasını anlamak gerekir.
Çeviriyi bu şekilde izah ettikten sonra konunun içeriğini ve işlevini inceleyelim: Skamangana Lazların pratik zekâsının basit ve bariz örneklerinden biridir. Tarım arazisinin son derece kıt olduğu Lazların yaşam alanlarındaki ekili bahçelerinde hasat edilen zirai kaynaklarının başında mısır, patates, pirinç, soya fasulyesi (makufli haci),kuşyemi (kurumi)tahıl ve diğer baklagiller gelmektedir.Arazinin yetersizliği sonucu Omjore(Güneşlidağ),Goniti (Ağaçlıdağ), İsina (*İsirotludağ)gibi dağlık ve yamaçlı yerlerde insanlar tarım yapmaya mecbur kalmaktaydı. Buralara açılan tarlalara anılan tahıl ya da sebze ekilmekteydi. Ancak, söz konusu yerlerin yerleşim alanının dışında olması nedeniyle ürünler olgunlaşamadan yabaniler tarafından helak edilmesi bütün bir yılın emeği heba olması sonucunda insanlar tarlalarını yabani hayvanlardan koruma, bahçelere girişlerini engelleme hususunda çeşitli fikirler geliştirmek zorunda kalmışlardır. İşte skamangana böyle durum sonucunda icat edilmiş ilkel ama mahir bir alettir. İşlevi: belirli zaman aralıklarında çok şiddetli ses çıkartıp, yabanileri ürküterek ekili ve dikili bahçelere girmelerini önlemektir. Zekâ kurgusu sonucu, su gücünden yararlanılarak otomatik olarak çalıştırılan bu aleti istenilen mahale kurabilmek için yakınlarda mutlaka su kaynağının bulunması şarttır. Arhavi ve çevresi bu konuda çok şanslıdır. Zira bu bölgelerde su problemi yaşanmamaktadır. Her dağ yamacında mevcut olan küçük derelere (ğali) skamangana aletini inşa edilebilecek ortam mevcuttur.
Skamangananın Yapılışı: Lazca adı Maçha olan ağaçtan yapılmış oluk borudan akıtılan suyun veya 3–5 metre yükseklikten serbest dökülen çağlayanın altına yerleştirilen kızılağaç kütüğünün baş tarafındaki 15–20 cm derinlikte 1 metre eninde oyukla açılmış havuzuna suyun dolması sonucu dengedeki kızılağaç kalasının aşağıya doğru hareketini sağlar. 7 metre uzunluğundaki kızılağaç kalasının ortası 3,5 metrelik dengeyi sağlayan ve sehpanın iki ayağını yukarıdan birbirine bağlayan 1 metre eninde uçları yuvarlak, dönmeye mani olmayan düzgün bir aparat vardır. Buna Orta Mazi denir.7 metrelik kızılağaç kütüğünün her iki ucundan ortaya doğru yani maziye bağlandığı yere doğru dört yandan balta ile kütük inceltilir. Dolayısıyla düzeneğin ağırlığı başa ve sona verilir. Kütüğün sonuna da iki, adet şimşir tahtası yine mzkuli denilen ağaç kamaların arasında yerini alır.İki adet 20-25cm uzunluğunda 3-4 cm kalınlığındaki tahta üzerine açılan iki iri delik arasında ki mzkulinin hareketi serbesttir.Tıpkı orta sehpadaki gibi kütüğün arkasında da bir sehpa mevcuttur.
Öndeki kepçe şeklindeki havuzlu bölüme çavlandan dökülen suyun toplam ağırlığı dengedeki kütüğün aşağıya doğru inmesine neden olur. Bir metre kadar aşağıya doğru inen kütüğün arkası da Tahterevalli misali 1 metre yukarı çıkar. Aşağıya inen kütüğün öndeki kepçe şeklindeki havuzundaki su yere boşalmaya başlar. Dengedeki kütük doğan kinetik enerji sonucu yukarı kalkar. Kütüğün arkasına serbest olarak üst üste monte eden iki şimşir tahtası da arkadaki sehpaya yatay olarak çakılan kalasa hızla düşer. Bu şiddetten yüksek ve tiz bir ses çıkar.
Tıpkı petrol kuyusu sistemine benzeyen skamangana suyun dolması sonucu aşağı iner boşalması ile yukarı kalkar, kalkarken arka kesim aşağıya iner ve arkadaki tahtalar buraya monte edilen yatay kalasa vurarak ritmik ses çıkarır. Bu tiz ve keskin ses ayı, çakal, domuz gibi yabanileri korkutup uzaklaştırır.
Çıngırağa bağlanan bir sicim skamangananın başına takıldığında 200 metre ilerideki ayrı bir tarlaya sesi nakleder. Dolayısıyla ritmik sese alışan yabanilere; bu tür değişiklikler yapılarak şaşırtma sağlanır